VARLIĞINDA YOKLUĞUNA ALIŞMAK..
Yaratılanı sevdik,yaratandan ötürü... de....
An geliyor ki, o an işte o an,.. insanın kimyası değişiyor.... Hey güzel Allah’ ım, hep can-u dilden seven mazlum ve hep zalimce çekip giden mi seviliyor..? Cellat ile kurban arasında ki ironik ilişkiye benzer bu durum.. Biraz sonra boynunu vuracak cellattan, her gün ölmekten kurtaracağı için nefret etmez kurban... Hatta minnettardır da biraz.... Yarin elinden ölüme itirazımız yoktur ya.. Hani zehir olsa içeriz elinden... Ne muhteşem meydan okuyuş ve ne büyük fedakarlık... ÖLÜRSÜN , BİTER.. Arkandan hiç değilse iki damla göz yaşı dökeceğini hayal eder avunursun..Sonra da ne olursa olsun, nasıl olsa SEN YOKSUN...! Yokluğa alışmak zorunda değilsin, çünkü ALLAH TAKSİRATINI affetsin...... Bu mesele değil aslında dostlar.! Asıl mesele ; VARLIĞINDA YOKLUĞUNA ALIŞMAK.. Şehrin diğer yakasında olsa da aynı iklimi teneffüs ettiğini bile bile, acaba rastlar mıyım diye fal taşı gibi açılmış gözlerle ve bir angut saflığında sağa sola bakarak sokakları arşınlamak.. Es kaza karşılaşınca vakur adımlarla abide-i gurur edası takınıp, ama yine de acaba hala orada mıyım tasası ile gözünün kuyruğundan yüreğine bakarak geçiiiip gitmek... Ve " acaba bu gece rüyamda görür müyüm hesabı ile sımsıkı gözler le sabahı sabah ederken her defasında " ya yanında biri varsa " nöbetlerine tutulup en sonunda ; " EY ALLAH’ IM, KULUNA BIRAKMA SEN AL CANIMI " diye niyaza durmak.... Evet, mutlu bitenlerini gör-sekte bazı bazı, aşkın bir tarafı ve EN ÇOK TARAFI bu maalesef... AMA AŞK BU..HER NE TAKTIRIRSA GÜZEL.. ÇEKTİRİRKEN ZEVK VEREN TEK ACI AŞK.. BİR İNSANA DEĞER BİÇMENİN EN MUHTEŞEM ŞEKLİ İSE KOŞULSUZ SEVMEK.. UMULUR Kİ YÜREĞİMİZ BİRAZ BURKULSUN VE BİR DEĞER BİÇEN İMİZ BULUNSUN... SELDA İYİEKMEKÇİ |
Bunu düşünmek bana acı veriyor:(
Ne kadar güzel bir düet olmuş.
Hep böyle şiir tadında sürsün mutluluğunuz...