hayal arkadaşımben çocuktum ellerim masanın üzerine uzanmazdı sandalyeye iki yastık koyardı babam zeytinleri yakalayayım diye plastik oyuncaklar alırlardı yaş günümde öyle sıradan bir kaç hediye sabahları ekmek kokardı babam sıcak ekmekleri aldığı gibi fırından teryağı erirdi ekmeğin dumanından annem elimi yüzümü silerdi lastikli donlarım vardı orlondan arkadaşlarım gelmezse oyun oynamaya aklımdaki arkadaşlarım çıkardı ortaya "Mustafali Güli" benim hayal arkadaşım adını ben koydum yüzünü ben çizdim benim boyumda olsun istedim benim istediklerimi istesin istedim bakır sahanda kırılan yumurtaların biri onun için. soluk bilyeler ve tekeri kaybolan arabalar onun sağlamlar en güzeller benim o da öyle isterdi zaten. beni kırmayan,yormayan arkadaşım istediğim zaman ortaya çıkan benim yerime komşunun camını kıran benim için Nejlaya öpücük konduran yatağımı her gece ıslatan oyuncaklarımı kıran “Mustafali Güli” dişlerini fırçalamayan haylaz çocuğum aklımın köşesindeki tahtında uyuklayıp büyüyen arkadaşım "Mustafali Güli" öldü. ben büyüdümde. Hatırlanmayanlar ölürmüş demek Unutulmakmış aslında hakiki ölmek |
Şiiriniz yine çok güzeldi yüreğinize gam, keder değmesin...
........................................ Saygı ve Selamlar…