Eskiden...Eskiden dedin mi duracaksın... Bakışların eski görünüşlere uygun hale gelecek, Sesin soluğun daha ılık, Elbiselerin daha mat renklerle dolacak, Kucağında uyuyan çocukların ellerinden dolmuşta düşürdüğü oyuncaklar daha sıcak yüzlü olacak, Yağmur meselâ; daha hızlı, daha haylazca yağacak, kar aheste düşecek zamana, Şarkılar daha yanık seslerle, Uçurtmalar çakı ile yapılacak, Camlar macunlanacak, Borular temizlenecek, Merdivenler sıra ile silinecek, Çamaşıra çivit katılacak, Gömlekler kolalanacak, Sinemaya giderken yeni elbiseler giyilecek, kravat takılacak, Sabun kokacak ellerimiz, ve sade sevda ile dolacak neşeli, samimi gönüllerimiz. Eskiden dedin mi duracaksın... Bakacaksın tramvaydaki kızların kırmızı kiraz tokalarında çırpınan saçlarına. Ta parkın oradan alacaksın İstanbul simidinin burnuna vuran kokusunu... "Paşa babamın Plevne savunmasında kullandığı" nı söyleyen adamın elindeki satılan kılıcı tutacaksın. Ağ-la-ya-cak-sın! Eskiden dediğin zaman. Siyah beyaz resimler düşecek gözlerine perde perde... Bazılarının isimleri silik,yüzleri silik.. Bazılarının kim olduğu hatırlanmaz... Ağlayan resimler göreceksin "ben senin babaannen yavrum" diyen, duyulmayan. Eskiden dediğin zaman yokluğu göreceksin... Azlığı, yetinmeyi, kanaati.. Bez mendilleri meselâ, Mahallede ütü bir taneydi. Bir kaç makas vardı hatırladığım kadarıyla Az olan her şeyi. Bir defa seviyordu.. Bir defa seviliyordu sanki insan. Her gün âşık olmak yerine Bir defa ve ölünceye kadar. Sadece bir aşık göreceksin.. Musallaya kadar yürüyen sevdalar göreceksin... Özenle yazılmış zarfların içerisinde yürek gibi atan mektuplar; "Dest-i izdivacınıza talibim affınıza sığınarak" diye nihayetlenen... İşlemeli, dantelli yatak örtüleri göreceksin tahta sandıklarda saklanan. Gümüş sigara tablaları göreceksin dededen kalan Anılar dökülecek oyalı yazmalardan. Baklavalara şerbet dökülecek bakır sahanlardan… Radyodan ajansı dinleyecek, “Benzemez kimse sana” şarkısını dinleyeceksin Müzeyyen Senar’dan. Kaside dinleyeceksin Hafız Burhan’dan… Eskiden dedin mi duracaksın… Ağlayacaksın. Ağlatacaksın. |
Pak, temiz duygularıyla, gürül gürül iyilik akıyor dizelerden...
........................................ Saygı ve Selamlar…