Ayrılık Türküsü
bir ayrılık türküsüydü zaten
çalıp duruverirdi yanıbaşımızda. sesimiz duyulurdu.bütün kavgalarda bütün türküler bizim için çalınırdı radyolarda, gece olunca sesimiz,dinerdi kimseler bilemezdi hangi suçun sanıklarıyız diye.. her neşede hissederdim aykırı ellerini ha boğazlandım ha boğazlanacak hallere sokardın,zamanı geçmişim, tüm şehirlerin şerefli sokaklarında eridi.. bütün gençliğimi büyük sevdamızı yaşarken uzun saçlarında tükettin en derin nefesleri tarlabaşında, beyoğlu sokaklarında. çektik ciğerlerimize kirletme, yazık edersin yüreğim ellerine şahitlik eder.. hangi türkü beni sana anlatabilirdi. hangi arefe günüm,sana bayram sayılırdı. bekle! baharımın bulanık suları bekle! kırık sazımdan dökülen nağmeler.. uğruna dinledeiğim türkülerin,hangisine çizik atsam,önünde titrediğim bayramlık el öpmelerim gelir aklıma. ya; mahmur bir serçenin,mahsum kanatlarında, sana geleceğim. yada; kalleş bir timsahın, göz pınarlarında,son bulacağım. Nihat KURUYER Şiirime Nefes Olan Funda SAĞLAM Hanım Efendiye Sonsuz Şükranlarımla. |
.......................................................................................MONTAİGNE
..................................................... Sonsuz Saygılar..