6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1355
Okunma

Hamasî destanlar büyütürüm gözlerinde
Mübalağalı ifadeler döşerim şiirlerime
Hangi paye ile sürsem yüzümü eteğine
Safiyane hislerle doluyum işte
İhanet değil gönlümün mabedinde sancı
Ulvi duygularla kaynıyor mecusiden miras kaldı
Şirke düşürmem yansam da alevinde mazharım hiçliğe
Fikrimde dolaşır âlemin resmi, hayran hayran izlerim
Mefkûrem odur ki; pervaneler gibi uçayım gözlerinin renginde
Hangi gözle bakarsam bakayım sade bir güzellik süzülür yanaklarıma
Aşk dedim adına; burnumun direkleri sızlıyor işte,
Yanıyor gönlümde bir ateş
Muhatabım nerede sinesine dökülsem
Beraber içsek alevleri söndüren
Ab-ı kevseri
Hissiyatım bu, lisanımın zikri bu
Fikrime ayna sözlerime bir tebessüm ile bin perde çekeyim
Tâli bir hâl bu ufkumda gurub ederken gün
Fâni bir arzuyu bâki bir sevdaya mayaladım
Vifak ettim geceyle
Hislerimin üzerini örttük, siyah bir örtü ile
Şimdi ruhumda uçuşur beyaz kanatlı üveyikler
Hissiyatıma tercüman olacak yok!
Kalmadı belagatım...
/Hakikât ki ruhumun aynasıydı mecaza bakarken özümden yükselen ateş, yana döne pervane olmak, mum gibi yanarken kendi derdinle hemdem olmak gözyaşlarında boğulmakmış ÂŞK/
5.0
100% (8)