Gözlerim
resmine bakarak sabahı ettim
o tatlı uykudan saptı gözlerim hasretin koynunda kendimden geçtim geçmişe bin kandil yaktı gözlerim bana git diyorsun nasıl gideyim gittiğim her yeri yakar gözlerim sil dedin kalbinden nasıl sileyim yas’la yaş içinde bakar gözlerim bir zaman gözünde gerili duran hedefine kilit yaydı gözlerim garlarda bekleyip hayaller kuran trenler yollayan ray’dı gözlerim şimdi bakar körüm alem içinde bana lazım değil artık gözlerim gönlüm gibi kırık kalem peşinde dizeler içinde yırtık gözlerim bazen giyabımda bazen açıktan kurduğun tuzağı gördü gözlerim indirdin kılıcı tam şuracıktan neden niye diye sordu gözlerim ne acem elleri ne de mağribi öyle bir masala kandı gözlerim fırtına öncesi sessizlik gibi kızgın bir rüzgarla yandı gözlerim Faruk Civelek |
kaleminiz susmasın
dua ile