KİMLER?
Dünya öküzün sırtından indiğinden beri
Petrolün üzerinde yüzüyor İnsan birey olduğundan beri Kapitalizmin çarkları içinde eriyor Her gün reklamın bini bin para Geleceğe borçlandırmak için bankalar sırada Hayaller, ufuklar artık sığmıyor borçlara İnsan hasret bir deli rüzgâra Güneş tepemizde gülüyor Dağlar insanı seyrediyor Dereler, çaylar kirleniyor Denizler üzülüyor Eskiden öküz sallanınca depremler olurdu Şimdi borsalar sallanınca depremler oluyor Eskiden mutlaka hak yerini bulurdu Şimdi haklar darmadağın yoklukta kayboluyor Tek parti, tük parti, çok parti derken Her şey olup bitiyor İşte özgürlükler geldi derken Hepsi insanın tepesine biniyor Geçmişte darağaçları Zamanın dar zindanları Ne fark ediyor? Ortalıkta hâkimler heyeti Hükmediyor Çıkarını bilenler Her devirde gülüyor Bukalemun bile onları kıskanıyor “Üç kuruş için anamı bile satarım” İlkel kültürün söylemi zannediliyor Oysa bu gün bir kuruş için bütün değerler satılıyor Ben zamansız zamana vuruldum Düşüncesizliklerde düşünce buldum Aklımın, keyfimin üzerine kuruldum Ömür biterken hayatı seyre daldım Dilin ucundakileri mısralara saldım Eskiden, öküz, saban, kılıçtı Şimdi, petrol, sanayi, silahtı Hepsinin altında yatan hayattı Hayatta insan çıkarına kurbandı Kimler akıllı, kimler akılsız bilmiyorum Doğada doğan, doğadan beslenen ilkel kabileler mi? Medeniyette doğan, bürokrasiye, sanayiye, çıkara kurban olan medeniler mi? Kimler özgür, kimler köle bilmiyorum Doğada özgürce yaşayan ilkeller mi? Yaşam maliyetleri alabildiğine yüksek olan medeniler mi? Dünya, zaman yerinde duruyor İnsan, dünyadan, zamandan geçip gidiyor Bıraktığı anılar peş para etmiyor Geleceğe kurduğu hayallerin sonu gelmiyor Dünyada tek bir gerçek duruyor Bütün güzelliklerin sonu geliyor Ama kötülüklerin sonu gelmiyor Karabulutlar bile, yeryüzünü güldürüyor Karanlık güçler insanlığı güldürmüyor Dedim ya, zamansız zamana vuruldum Aklımın, keyfimin üzerine kuruldum Sözcükleri mısralara savurdum 30.03.2013 - İzmir |