Sayıklayan genç
Esmer yanaklarını öptüğüm gün
Yakalanmıştım adını bilmediğim maraziye Çok sonradan hummalı bir sıtma nöbeti deyip -Geçer dediler Geçmedi -Ayık değilsin dediler Zaten bıttım sabununu kokladığımdan beri Hiç ayılmadım ama hiç ayılmadım.. Kaç şafak geçti sayısını ben de bilmiyorum. hareli gözlerimi açtığım gün isle lekelenmiş mor renkli sabahlarım bir kamu morgunda filizleniyordu.. filizlendikçe de, Kederli alacalarım biraz daha vakarlaşıyordu. Ağırlaştıkça, Tebeşir gibi bembeyaz yüzüme balçık kokusu siniyordu Ve hiç bir geleceğin artık beni paklamayacağını biliyordum… Evet hiçbir geleceğin!!!! Oysa ne gelecekle nede ölüm denen karanlık zilletle Hiç alışverişim olmadı.. Tanışmakta kısmet olmadı.. Hani olsa da olur olmasa da.. Tınladığım yok… Sadece yüreği ezilen Bir gencin mum gibi erirken Dağları paramparça eden İsyanına dayanamıyorum… Ve sen horozların erken öttüğü İzbesi hüzünlü bir şehirde Kaç defa ölüp ölüp dirildiğimi biliyor musun?yaşarken! Neyse kime anlatıyorum Henüz yaşın genç ölürken anlarsın!!! |
çok güzeldi
sevgi ve hürmetle