KİMSE BİLMİYOR
Saat gece-yarısını geçti,
Hava soğuk, Üşüyorum. Ellerim buz tuttu, Ellerine muhtaç. nefes alamıyorum, Nefesin gerek. Akrep yelkovanı, Yelkovan akrebi kovalamaktan yorulmuyor, Saniyeye laf bile denmez. Ama biliyor musun, Sanki yavaşladı, Eskiden hemen sabah olur, Sonra hemen akşam olurdu, Anlamıyordum. Şimdide geçiyor ama gel birde bana sor Nasıl? Kızma bana, Sigarayı artırdım bu aralar, Ciğerimin yangınına bir yangında dumanıyla tat veriyorum, Sonra, Sonrası yok be. Ö(z)lüyorum işte anla lan her nefes alışımda ciğerimin ağrısı bu yüzden, Bu yüzden ellerimin üşümesi, Bu yüzden gözümden akan lanet yaş... Bi başımda kuran okuyanım yok, Tek fark bu. Kimse bilmiyor yara-mı, Kimse duymuyor ses-imi, kimse, hiç kimse... Ve fesleğenler güzel kokmuyor artık, Kuşlar konmuyor pencereme, Saksıda ki menekşeler soldu, EV dersen, hani derler ya, it eniğini kaybeder. Öyle işte. Sakalımı kesmeyeli tam iki ay, 12 gün, 3 saat geçti, Yani sen gittiğin gündü son traş oluşum, Balsamı sürüşüm, Dişlerimi fırçalayaşımın ve gözlüğümün camını silişimin. Ee malum sen le buluşacaktım, Sonra sen öpecektin beni, Sevmezdin sakalı... Ney-se, Biliyorum umurunda değilim, Sende benim umurumda değilsin, Hatta bu beyaz kolları bağlı gömlekte, Hemşirelerin günde iki defa vurduğu iğnelerde, 3 üncü kattan gördüğüm el ele sevgililerde. Ben ö(z)lüyorum, Kimse bilmiyor, Kimse silemiyor gözümden akan yaşları, Kim-se. Yazan : Ömer ERASLAN |