Tastar…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Sabırsız…
Eyledik biz hasbihal, kalemle bütün gece Kendimizi de aştık, sayfaya düştü hece Yanlışı, eksiğini, ayıklayıp kim seçe Muammadır şiirim belki de bir bilmece… Yolladık bir üstada, ‘’nasıldır, nedir’’ dedik Velakin cevabını sabredip beklemedik Şiirden artanları bir şiire ekledik Oldu mu, olmadı mı, anlamadık tekledik…:) Sonunda yayınlamadan yetişdi, ayırdığım beyitleri birleştir dedi, birleştirip yayınladık... Kendisine çok teşekkür ederim... Yayınladığım şiirleri; okuyan, yorum yazan, beğenen herkese teşekkür edeyorum... selam ve dua ile... Ne dilimde tüy bitti, ne başım keldir benim Ne acılar yaşadım, ne pişip de tellendim Altın kafes içinde, kuş sütüyle beslendim Elimi sıcak sudan, soğuğa değdirmedim Geldi yine aklıma mevsimi yaz vatanım Suyu çok yemeğimin, tuzunu az katanım... Kaplıdır dört bir yanı, sarayımın altından Denize nazır önü, kumsalından, yatından Üzeri zümrüt ile işlemeli tahtından Paha biçilemeyen urbası fistanından… Yadıma düştüğünde eski yamalı hırkam Gözümde tüter durur başı dumanlı fırkam... Eskiden fakirmişiz şimdi aştık Kaçkar’ı Sözüm; farzı misaldir, yoktur aslı astarı Ortasından ekleyip bağlayalım mastarı Aklıma düştü bu gün annemin kıl tastarı... Ah ile ağlatıyor, sözü öze katanım Yastık diye başına çayır koyup yatanım… Çoğunu aramazdık yeterdi olsa biri Eskiden fakir idik şimdi kalbi zifiri Yıkayıp arındırsak sinemizdeki kiri Aklamış olsa idik keşke şu aklı piri… Bırakmıyor peşimi soyu tertemiz aslım Tövbeyi nasuh ile kapansın bu gün faslım. Tastar: kıl dokuma örtü |
Etsem bir tövbe gerek tövbeme tövbe
Kimi kuru kuru yazar okuyan yeşertir
Kimi yeşil yazar okuyan kurutur.
Değilmiydi ki inen Kur'an aynıydı
Okuyan anlatan Emin'di
Dinleyen iki Ömerdi
Biri anladı oldu Adalet Timsali
Biri sağırlaştı körleşti
Oluverdi Mekkenin zalim Ebu Cehili
selam ve dua ile