narŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’ne ağaçlarda kuşlar kalacak
ne yapraklarda rüzgâr o en güzel mor ve nar bile çekip gidecekler lekeli bir utançtan yalnızca sabırlı Sufiler kalacak yalnızca sonsuz aşk!... nar rengi şiir zor soyulur izbesinden düşer tanecikleri suyumuz gizlidir biraz kan şıklığında parmaklarımın arasında dövünür gece.. derman ölür tualin her biçiminde aramızdaki uzaklık hoyrat rüzgârın pençesine takılır uçmaz çocukken yapılan uçutmalar köpürür kışın beyazı kime yalvarsan toz.. ah(lar) uyumuş sigara külünün grisinde birileri Güneş’i ikna edemezse benliğimi satacağım kelebek ömrüne.. şehir kaldırımları olmadığı kadar yenik sek sek çizgileri mora çalmış yüreğimdeki kimsesizleri bırakıverdim sığırcık kuşlarının yuvasına içime sinen ağır bir koku yüzüme tüküren suratlara iki dize çarpıyorum en sekinden gerçek ki; o kadar arsız.. beni uğurladığınız saatlerde Yaradanla görüş vakti gelip çatmıştır ve çatlamıştır nar rengi ömür.. |
öyle ki çocukken bahçe sulama havuzumuzun başında nar ağacımız vardı gider gider onun çiçeklerini seyrederdim. Babam oğlum büyüyünce bahçavan mı olacaksın sözüne karşılık narcı olacağım derdim çocuktum nar verince kimseyi kopartmazdım bahçemize gelenlere annem oğlum çok seviyor narları koparmayın dermiş ve hatta benimle yaşıt komşumuzun kızı benim sevdiğimi duyunca narları kopardığını duydum hala o yüzden onu sevmem ha biraz büyüyünce Nar Çiçeğimi sevdim hani var ya Nar çiçeğim solma sakın üzülürüm dayanamam, sen ellerin olma sakın üzülürüm dayanamam en sonda bir bina restore ettim işim gereği ilk gün bahçesine dar diktirdim mimar yok bahçe tescilli falan dediyse de dinlemedim. Sizin anlayacağınız şair ben narı çok sevdim.
Saygı ve selam ile