Savaş Şiirleri 2.Bölüm
kanıt kenti
tarihi artıkları ile birlikte yıkılıp kalmıştı, durmuyordu gece, durmuyordu rüzgar, siperler ardında gövdeler, şahin gözü gibi bekçiler yüksek yerlerde mevzi almış; bir açlığı bastırıyorlardı.. güneş doğmuyordu, kırılmıştı gecenin kolu; atamıyordu omzuna sabahın, ölüler çoğalırken; ölmek lüks kalıyordu, açlık içinde sürünenlere.. kanıt kenti, pusu kurulan bir gecede yok edilmişti işte, binlerce göz, o gece; yaşamdan uzaklaşmış, donuklaşmıştı şimdi; gençliğin o tüm hissettirdikleri; hayaletlerin anıları olarak yaşayacaktı; yeryüzüne ait yüzsüzlüğün bir yüzük gibi çıkarılıp atılmasına benziyordu; gerçek artık apaçık ortadaydı, bir açlık duygusu ki bu, içine acıyı ve kanı aldıkça daha çok, ama daha çok istiyor, büyüdükçe büyüyordu; savaşan her kabilenin esiri olduğu o acımasız canavar; bir gerçek gibi, gölgeler arasından beliriyor ve hayatlarını alıyordu insaların.. gözlerinde bir esinti vardı şimdi, çok eskilere gidiyor, bir hayali yaşıyordu, ölüm korkusundan arınamayan; zavallı ve ölümsüz bir ruha dönüşüyor, binlercesi gibi, hatanın eşiğinden dönemiyordu, kanıt kentinde artık hayaletler dolaşıyordu.. |