kareli defterkareli defteri taksim’den karalama için aldığımda yağmur yağıyordu rüzgârla karışık ıslanıyor muydu dönüşsüz çöl ülkem ben kendi ılgımlarımla leylasız ölümüne sevisizdim yer yere uzaktı adam adama kamyonlar beton ve yoksulluk getirip istanbul’a kamyonlar orman götürüyordu istanbul’dan denizin gideceği yer yoktu kareli defteri aldığımda dağlarım dağlanıyordu saçlarından ayaklarına fırat, istiklâl caddesi’nde hâlâ kızıldı çarpışan otolara benziyorduk taksim’de herkes habersiz gibiydi olanlardan ’inme’li tenlerde yittim suya resmimi çizdi ‘bilinmez’ biri oğul resimli anneler bulamadı ziftli kasım yağmuru yağıyordu sevisizdim neyse ki umut vardı kir geçirmez kareli defteri aldığımda ömer faruk hatipoğlu (ince, toplum yayınları, 1997) |
adam adama
şiirin heyulası bence burdadır, yaklaştıkça bedenler ruhlar uzaklaşır