Ölmek kalır bana
bu defa çok farklı bir hiçlikle
çok farklı bir boş yaşamışlıkla yankılanıyor dizelerim. anlatamam kendimi kimsenin beni anlamama modunda kıvranırken , beni yalnızca kalemim anladı.. ne yaşadığımı bir o anlattı göz yaşı gibi dökülen mürekkebiyle ... uğrunda ölecek kadar bağlıyken sana sensiz yaşayamayacak kadar kopukluğundayım Gayri yasamışlığımın... bu defa çok farklı boş hayallerin boşluğunda kendimi bulmuşken bana adres olarak kaybolmayı tarif ediyorlar.. son durağında seni sensiz uğurlarken öylece kalakaldım terki virane , Terki terkedilmiş seni taşıyan düşüncelerimle onlara bilet kesmişken geç kaldılar artık üşümekte kalmadı... titremek desen sesi çıkmaz , dona kaldım diyebilirim yaşamaya karşı iştahım kalmadı. herşeye acıkacak kadar yaklaşırken ... özlemlerim, Gözlemlerim hayatın kokusuna bandıracak kadar iftarına gelmişken seni sevmelerimi yarina saklayacak haldeyim zor bir günde kullarım der gibiyim oysa bundan daha zorda olamamıştım ölsem geriye bir mezarım kalır bir intihar heyecanına seni yaşamak istediklerimi birer birer terk ediyorum oysa bir kördüğüm yalnızlığım bağlamıştı beni seni uzaklar kadar uzun sevdim aramızdaki mesafelere inat yollarda kaldı seni yaşamanın ulaşılmaz aşamaları randevusu kalmadı ağlayarak gülümsemelerimin şimdi sadece ölmek kalır, bir hayal soluğunda umudları gömmek kaldı bana belki mezar taşımda seni severek öldü bile yazılmaz. belki bir mezar taşım bile olmaz sadece bu şiir taşım kaldı benden geriye bu defa çok farklı bir boşluktayım ... 8 mart 2013 |