Ey
sevgili sen,
Mahir bir arzuhalci olamadığın,
Nadide
sevdalarla dolamadığın,
Yar firağında saçlarını yolamadığın,
İbadetlerini huşu ile yapamadığın için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Aşkın naralarını atamadığın,
Gönlündeki
sevgiye yenisini katamadığın,
Aşkın sofrasında lezzetli taamları tadamadığın,
Sevdaları gerçek
sevdalara satamadığın için suçlusun
Ey
sevgili sen,
Sevgilinin
gönül tarlasında karın tokluğuna çalışamadığın,
Yar firaklarına gerektiği gibi alışamadığın,
Bayramlar gelmeden küslerle
barışamadığın,
Gerçek
sevda yolcularıyla tanışamadığın için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Gönül köprülerini kuramadığın ,
Sevda sözünde duramadığın,
Gördüğüm rüyaları iyiye yoramadığın,
Özleminle dolduğumda beni soramadığın için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Sevda yolunda
gönül hararetiyle yanamadığın,
Ekmeğini
sevdanın lezzetli aşına banamadığın,
Seni canı
gönülden sevdiğime inanamadığın,
Yokluğumda gerçek
sevgililer gibi beni anamadığın için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Aşkın kuş tüyü döşeklerinde yatamadığın,
Dibsiz kuyuların boz bulanık sularına dalamadığın,
Sevda ormanlarının patika yollarında yar elini tutamadığın,
İnsan görünümlü canavarlara çatamadığın için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Sevda kitaplarının ana fikrini çıkaramadığın,
Sevdiğinin baş ucuna rengarenk
çiçekler bırakamadığın,
Husumet köprülerini tam kökünden yıkamadığın,
Sevdiğinin saçlarına miskiamber serpemediğin için suçlusun.
Ey
sevgili sen,
Sevilmenin hakkını veremediğin,
Sevenin yoluna
gülleri seremediğin,
Muhammedi
gülleri deremediğin,
Sevda çarmıhında
aşkı geremediğin için suçlusun.
26/Aralık/2013