Gel otur hemencecik geç karşıma,
İçelim safa ile günün yorgunluk çayını.
Bezenip süslen çık
gönül çarşıma,
Seyredelim birlikte
aşkın dolunayını.
Gel otur göz
bebeklerimin içine bak,
Senin de beni sevdiğini bileyim.
Durma
aşk ateşini
sevdayla yak,
Sevdamın esrarı ile terini sileyim.
Gel otur
sevdalı gönlümün konağına,
Sevda yorgunluğum bir anda geçsin.
Şirinliğin takılı kalsın
sevdanın ağına,
Gönül her daim ivedilikle seni seçsin.
Gel otur Muhammedi
gül dalının altına,
En güzide
güller bile kıskansın kokunu.
Bin
aşkın şahlanmış dört nala giden atına,
Tam hedefine vur
sevda yayı ile
aşk okunu.
Gel otur coşkun akan
aşk pınarının başına,
İç suyundan kana kana
sevda ateşin dinsin .
Acı ,sevilmeden sevenin mahsun göz yaşına,
Bırak bir an önce
sevda küheylanına binsin.
Gel otur
aşkın
sevda yamalı minderinde,
Doyasıya edelim canı
gönülden hasbihal.
Genellikle
sevda yaraları olur derinde,
Bırakır seven de sevilen de garip bir hal.
Gel otur
aşkın yıllanmış masasında,
Konuş dinleyeyip seni
aşk ve şevkle.
Oturalım alel acele
sevda sofrasında ,
Taamları büyük bir iştahla yiyelim zevkle.
Gel otur
aşkın serin esen balkonunda,
Temaşa etsinler endam ve güzelliğini.
En mahir şairin olayıım
sevda yolunda,
Günlüğüme yazayım nadide şirinliğini.
24/Ocak/2013