DİLAN
Arsız bir şair’in kaleminden dökülüyor
Bu sözler sana Dilan Uslanmaz ,laftan anlamaz Heyecanla çarpıyor kalbi Biraz ürkek biraz da tedirgin Kirli sakalında tutuklu illegâl söylemleri Endişeli bakışlarında gizli Hayatın ta kendisi * * * * Zulûm etmiyorum sevdalara Dilan Sevmek diyorum Tepeden tırnağa ,doğudan batıya Kuzeyden güneye Cehennemi yakıyorum bir kibrit alevinde Bağışlıyorum firara yeltenen tüm mahkumları Mavi gökyüzüne salıyorum kafesinde ağlayan Bütün serçeleri * * * * Bu son olsun diyorum her defasında Dilan Bu son olsun Yine sarhoşum yine gömüyorum aşkları Kırmızı şarapların ayyaş şişelerine Mayhoşluğunda salya sümük Hıçkırıklara boğuluyorum Sere serpe naralar atıyorum istanbul’un en vûkaatlı caddelerinde Asayişi bozuyorum biliyorum Gel sen tak kelepçelerimi Dilan * * * * Nerde kalmıştık Evet sevmek diyorduk aşk diyorduk sırılsıklam Siyah beyaz filmlerde ki gibi Kadir İnanır ve Türkan şoray gibi Unutmadım Dilan, köylerimizi kasabalarımızı ,dağlarımızı Hatta ve hatta memleketimizi sever gibi Unutmadım Dilan Davası uğruna darağacına kafa tutan Deniz Gezmiş’i * * * * Kırgın değilim kimseye ve hiçbir şeye Dilan Ardım sıra kurşun atanlara Kalleşce sırtıma hançerini saplayanlara Zehir kusan fabrikalarda insanları Uç kuruş paraya çalıştıranlara Sol yanımda buruk kaldı şafak türküleri Kaldıralım artık şu ölümleri Dilan Yaşamak be dostlarım yaşamak Nazım’ın dediği gibi Tek ve hür ,ve bir orman gibi Kardeşcesine yaşamak … * * * * Bu şiiri sana yazıyorum Dilan Selam olsun Berfo anaya Dicle’nin serin yamaçlarına Mor dağaları mesken tutmuş Mor menekşelere Şimdi Gözleri yatırıp doğuya Güneşin doğuşunu beklemek kaldı Bedirhan’a.. |
Selam olsun Berfo anaya
Dicle’nin serin yamaçlarına
Mor dağaları mesken tutmuş
Mor menekşelere
Şimdi
Gözleri yatırıp doğuya
Güneşin doğuşunu beklemek kaldı Bedirhan’a..
TEBRIKLERİMLE....İKİ YÜREĞE