Düne Sakladık AşkıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Günü gelince sarı denizlere küller serperiz. Gökyüzüne şiirler ekeriz. Şarkılardan hüznü içip, yürekteki göz yaşlarını gönlümüzün üşümüşlüğünde bekletiriz. Dil tutar acıyı, yürek şiirlere mayalar sancıyı ve tohumlanır sevda, tıpkı yaşamak gibi... Yüzüm döküldü şimdi firari sulara Sürgün çağrılar ülkesine gidiyorum Unuttum ruhumdaki yasak sevişmeleri Yüreğindeki kaçışların izini sürüyorum. Pas tutmuşum, masallarım vurulmuş can Rüzgâra yok direncim, ayağımda kan izleri Kapanan kapıların ardındayım, çöldür deryam Kaybolmuş aşk, fırtınalara vurgun gizlerin. Ruhumda çocukluğum, kimseler yok sokaklarda Nicedir parçalanmış burçlar ülkesinde yorgunum Bedenim sus/ma/larda zor soruları yanıtlıyorum Bir sessizlik bildirisi okuyor yorumunu bilmiyorum. Söz düşürünce heceye ritmi, iz peşinde ömür aşarım Bütün kuşların kanatlarında ustura sevdalar yaşarım Yaşamak senin özün, al yalaz dağlarda aç da yatarım Ar içimizde gizli sevda, aşk tuzumuzu aşımıza katarım. Düne sakladık aşkı, kirletilmeden tövbemiz olsun yar Gecikmiş yargılardan arındırıp geçmişin yaralarını sar Ört gece saçlarınla yaralarımı, güvercin öpüşlerine al Vursan sözlerinle aman demem, şu ozan yüreğimde kal. Selahattin Yetgin |