EşikBeyaz renkli binanın gülen yüzünde sızı Baktıkça ağlatıyor yalnızlığı yıldızı Çıplak ayaklarını demirlemişte yere Ne gelen var ne giden hazırlansın sefere Çürümüş omuzları beklerken misafiri Geçmiş yıllarda kalmış en asude safiri Solmuş duvarlarında utancının ateşi Sanki bahtsız birinin enkâza dönen eşi Siyah renkli perdeler neler neler saklıyor Sakladığı sırları resminde yasaklıyor Dıştan içe geçerken her taraf delik deşik En alt basamağında taşı sökülmüş eşik Kan kırmızı bekliyor toprağın iskeleti Kaç ömre bedel gelir geçmişinin diyeti Bir eşik ki basarken çığlıkları yükselir Çığlıkların içinden silik bir hayâl gelir Yorgun şakaklarının her yanı lime lime Dudağında kilitli söylenmeyen kelime Kim bilir nasıl hasret bahtını ifadeye Baktıkça sarsılıyor ruhunu azadeye Ey küskün yalnızlığın tescilli divanesi Senden farklı değil ki insanlığın hanesi Yollara gönül koyan ya taş olur ya insan Hâl hâlden anlamazsa dile gelir mi lisan Tıpkı benim gibisin yapı taşında sızı Anlamayan ne bilir harcındaki bahtsızı Benim adım Makberî senin eşik ve beşik Sen bensin ben de senim gözlerimiz birleşik __________________Makberî…..24/02/2013…03:55….İst |