seviyorum ulan
uçurum gölgesi satırındayım yine
bir kaç şahit arıyorum mürekkebin sevdalı busesinden kopup tuz basılmış deryamı söyleyecek hani o bir damla suyu olmak istediğim ama sahiline varamadığım gözlerin yok mu işte, o an sözüne susturulmuş bütün hislerimi şahitlerim den istiyorum bu gece belki görür de okursun diye aranmış çarelerin yokluğuna demli ıslatırken İstanbul ’un seherlerinde şikayetçiyim ilk defa senden gidenim attığın o fiske misali adımlarından hepsinden de öte içimde sana ait olanı almadan kaçışından ne olurdu ulan iki çift sözü dudaklarımda idam mahkumu bırakmasan seni diyebilme ihtimalini seviyorum diye kavuşturup kaçırılmış bir otobüs misali aynı anı sayıklatmadan yaşatsan akşam üstü adımlanan aydınlık evlerin birinde, kapı kilidini sesine açtırıp uykuların tadını gözlerinde bulsam şu boş duvarın yankısı yalnızlık olmadan ahh ahh kahrolan sol yanımı bir kez daha boğmadan son bir kaç söz var yanan onlarda benden sana ufak bir armağan bir kez yüzüne söyletmedin ama bin kez söylerim sensizliğime seviyorum ulan... |