...ve çiçek ölülerimartıda gider gök renkli yorgun kanatları ıpıslak koca dalgaların kumsalı öptüğü yerde kapkara bir bulutun gölgesine düşürür çığlıklarını kahır yükler yarınlara tüm seslerin öldüğü yere sesizce çeker gider... unutur fesleğen kokulu yaz akşamlarını baharda zeytinlerinde çiçeklendiğini unutur yükler kahırları sol yanındaki çukura çığlık çığlığa çeker gider... bu kasaba ve yıkılası bu koca dağ yamacında adın güz sancısı olurda kalır iki tel gelincik çeperinde... kimsesiz boş sokkaklar günün ilk ışıklarıyla can çekişen yorgun sokak lambaları sokak köpekleri birde çıkacağı son yolculuk öncesi soluklanan o garip martı aylardan kasım kış sapağı ve çiçek ölüleri... sarı hüzün boyalı hıçkırıklara boğulmuş bir kaç damla göz yaşı sonrası tufan... hadi koca kuş topla düşlerini engin maviden müstamel sevinçlerini iliştir feri sönmüş çakır gözlerine son kez bak istersen ardına ... bir yalanı dantel dantel işledin ilmek ilmek bir damla göz yaşını her renge boyayarak... çocuksu sevinçlerde kal senin neyine büyümek hele sevdaya kanat çırpmak... gök kanatlı ayağı kırık martı erguvan boyalı akşam vakti dönmeyecekmiş gibi ardına dönüp bakmadan vedasız çek git... Hasan ODABAŞI |
çeker gider...
bu kasaba ve yıkılası bu koca dağ yamacında
adın güz sancısı olurda kalır iki tel gelincik çeperinde...
kimsesiz boş sokkaklar
günün ilk ışıklarıyla can çekişen yorgun sokak lambaları
harkulade bir yürek sesi..yürek sesin susmasn dostum..kıyısız tebrıklerımı bırakıyorum