Ağlamak İstersin
Bazen hıçkırarak ağlamak istersin.
Yüreğine nehirler akarken, Acıdan, kederden. Sırtlanmışken değirmen taşlarını Buğday tanesi gibi, Azar azar tükenirken. Yollar uzansa da önüne Tarifler yetersiz kalır Arif olsan bile. Bazen hıçkırarak ağlamak istersin Sebepsizce, sadece ağlamak Yüreğin bir mengenede sıkılırken Mekanlar dar gelir Çevrendeki her şey Üzerine gelirken Canın acır, Zamanın kumları Yüzüne düştüğünde. Kapattığın perdeler Sığındığın yorganlar Altın kafesin ahlarına Vatan bildiğin yürekler Sesini duymazken. Bazen öylece ağlamak istersin Hıçkırarak, Nefesin tükenir, İçindeki boşlukları dolduramazken Sırtını dönersin avuntulara "Hiç" dersin soranlara Kastederek kendini. Cevaplara soru ararsın Nedenler tezgahında Bazen hıçkırarak ağlamak istersin Sebepsizce, öylesine... |