Darağacı
Prangalar iner boynumdan,
Ellerime ve ayaklarıma. Dört duvar ne ki, Hapsolduğum aşkınla, Şu dünya bana dar gelir. Sensizliğe attığım her adımda, Titreyen sesiyle zincirin, Sana söyleyemediğim, Ve söyleyemeyeceğim her sözün, Ağırlaştırdığı her halkası, Beni bir parça daha tutsak, Bir parça daha muhtaç bırakır. Cezamı kesip, kalemi kıran, Sevdamın hakimi. Sen güz ve baharın gündönümü, Bir tavrınla sevinçli bir telaş, Bir tavrınla buruk bir veda, Bırakırsın gecelerime. Düşlerin bile ihanet ettiği, Sensiz müebbetime. Yollarımın tükendiği, Ayrılığın darağacında, Nefessiz sallanırken, Ben en çok, Seni sevdiğime değil, Sensiz geçen zamana pişmanım... |