Dilenci
Aşkın ihtilali yıkarken tek tek aklımdan kalanları
Kor yangınları sarıyordu yüreğimi Divane benliğim düşmüş yollarına Yana yana geliyordu o viranene Yamalı gururu sırtında, çalıyordu Her gün kalbinin kapısını Görmüyordun, duymuyordun En kötüsü evde olmuyordun Bir bakışın yeterdi açmasan da kapını Duvarların çatlaklarından, İçimdeki yangına. Fısıltıların sızıyordu kapandığın odandan, Sığındığın hayalleri anlatıyordun. Bir tuğla daha ekliyordum, Yıkılmış duvarına dinlerken seni çaresiz. Ve yine çalıyordum kapını usanmadan... Ve yine bir akşam kapıyı araladın usulca İmkansızlığı, hasreti, yalnızlığı sıkıştırdın avcuma Ve yine gözlerime bakmadan... Oysa kapındaki dilenci değil avareydi, Gülüşüne hasret bir divane. Ateşten yol göründü sen kapını kaparken, Sensizliği büründüm o yolda yanarken. Nereye gitsem fayda yok. Şu kalbimde bütünüyle sen, Şu aklımın her köşesinde sen varken... |