ofisler kapansın
oturduğum yerde
çiçekler açar ve solar çiçekler siz ne bilirsiniz? parmakların arasından yuvarlanır bir bilya içinde beyaz melek katlar kanatlarını bir mermer parçası ve bir kapak kapanan kapıların ardında kalır dostlarım heyecandır bazen caddeler hızlı adımların kovaladığı sanki bir şeyler var bu ıssız ömürlerde.. haydi bakalım! kapalı havalarda tutulduğum sağanaklar, bir yağmur geçer üzerimden ve siler ümitleri ben böylede mutluyum. bir tomurcuğun açılmasını beklediğimiz ofisler hiç kapanmasın. doyasıya hayatların ardında kalır sevdamız sanki biz heyecanlıyız bugün. ve benim “üzerinde fazla çalışılmamış bu mısralarda” gördüğüm, içimizdeki bir köşenin kenarından baktığımız ölümdür, ölüm. var mı ötesi... 27.01.2012 |