badem kokusu hiç bilinmeyen baharların
herkesin bir derdi var.
tüm dertleri sen alamazsın ki sırtına! yolcu yolunda gerek. unutma ki yalnız çıktın bu yola. bedenin tek ruh için düzenlenmiş bir aygıt. yoldaşlıksa ayrı bir şey, bencil deme bana yani. sana olanı söylüyorum. komşu komşunun külüne muhtaçtır. iki ayrı bina. iki ayrı beden. penceresinden baktığın sokakların önünü kim temizler penceresi cam cama öğretmen hanım. penceresi cam cama iki kristal küre düşün yeşil mavi yada elâ boş bakma içinden kürelerin iki de dik sütun başının yanlarında, kıvrım kıvrım kıvrılır bir başka zaviyeden önünde üçgenden minik piramit ormanın içine dalıyorsun, kapısından içeri sızıp. iki kolun ucuna tutunmuş iki el. elin ucunda beşi bir yerdeler. yaylı sırıkların üzerine çakılmış o külçe. eğilir bükülür dikilir. içinde tünellerin kırmızı nehirleri coşkun şarap değil o akan. evrenlerin içinde başka evrenler. hangisi hangisinden doğdu bu yapıtaşlarının sağdan alıp sola götürüyorsun iniyorsun kuzeyden güneylere bunların hepsi gelir geçer. boşlukta yön tayini iki kristal küre iki de salyangoz sırıklar, yaylar beşi bir yerdeler tepende bir konak. hepsi eklemlenmiş birbirine sende. işte geçinip gidiyorsun. 13.09.2016 |