dağarcıksızlık
Hiçbir sanat akımına uğrayamadan,
yüreğimin tümüne yayılan, ama en dağarcıksız hali olan Seni anlatabilmeyi; ana sütüne bir damla baba gözyaşı katılmış, haramsızlık ve yalansızlık iksirinden bir yudum içerek , hele ki Sen’sizliği anlatabilmeyi, ne çok isterdim... söyledikçe anlamsızlaştırdığım, yazdıkça enine boyuna karaladığım, araladıkça gözlerimi anlamasınlar diye, yummaya çalıştığım, en güzel yerinde müziğinin bu aşkın detone olduğum , seni bana sorarlarken, ’kim? , bana mi dedin?’ diye geçistirdiğim, bir sen daha yok... Sen ki; ____ hani var ya, şeyy.... Anlatamıyorum işte... Hangi martıya simit attım da Allah seni ekti hayatıma, amini unutulmuş hangi duaya amin dedim de senle mükafatlandırdı yüreğimi, bilmiyorum ama, geriye alınacak kaç sen kaldıysa oksijenden de öte, her biri için sen defa şükredeceğim kalbimi Yaradana.... Hala anlatamadım seni, görüyorsun ya... Gönlümden buharlaşmayacak tek aşk damlasısın, deyip kalırım diye korkmuyorum aslında... Ya seni anlatırken şiirim yarım kalır ölürsem, buharlasırsan, başka gönüllere reenkarne olup yağarsan... işte bundan, evet bundan, çok korkuyorum... Anlatamadım işte seni, ama sen anla... .... camı çatlak bir pencerem var benim hohlayarak sana seslendiğim... şimdi yine hohluyorum seni buğuluyorum, iksirimi de içtim, seni seviyorum... Selim yılmaz |
hohlayarak sana seslendiğim...
şimdi yine hohluyorum seni
buğuluyorum,
iksirimi de içtim,
seni seviyorum...
SIMSICAK SEVGİ DOLU BİR SESLENİŞTİ DEĞERLİ KALEMİNİZ VAROLSUN SEVGİLER SAYGILAR DEĞERLİ DOST