ISLAK ŞEHİR
lavanta kokulu yârim,
bu nasıl bir mahcubiyet? nefesinden gelen hoş esinti, rüzgarın esişindeki notalarla birleşti. kadifemsi bakışlarında böylesi bir meydan okuma varken, inanılmaz olana inanmak istiyorum şimdi… çaresizce, hissetmenin acısını ay ışığında kıvrılan dallara bağlıyorum bir çaput parçası gibi karanlığın kalın duvarlarını yıkmak , kurulan düşlere kanat çırpmak istiyorum. yaşasaydın eğer bir bedende tüm yollarım sana çıkardı umarsızca, bahaneler aramaz bir beni alır ve gelirdim yanına... kaybolduğum ıslak bir şehirsin sen oysa... |
Kutkuyorum efendim. Esen kalınız.