GÜL KOKULU Hz. MUHAMMED (sav)
(Akrostiş)
G/önlüm sana âşina, dilinden dökülenle Ü/lfetin özlemişim, gül kokulu Muhammed. L/âle, sümbül ve nergis, hepsinin karışımı K/okunu özlemişim, gül kokulu Muhammed. O/lur, olmaz şeylerle, nefsine etme ezâ K/ul kendine veriyor, her günahla bir cezâ U/zaklık varsın olsun, zaman, mekân ha kezâ L/âkin çok özlemişim, gül kokulu Muhammed. U/lu bir çınar gibi, O kaplamış her yanı U/huvvet timsali O, gel sende O’nu tanı F/erâsetli tavrını, o mûcizil beyânı U/fkunu özlemişim, gül kokulu Muhammed. K/ıyamet kopsa bile, hiç bitmez senin şanın P/ervane oldu ashap, korudu senin canın E/ntârinle birilikte, o misk kokan hırkanın Y/enini özlemişim, gül kokulu Muhammed. G/addar gaddarlık etti, mâsum oldu ezilen A/llah için sen oldun, her canlıya üzülen M/ersiyeni, nât’ını, metih için yazılan B/ürde’ni özlemişim, gül kokulu Muhammed. E/limle avuç avuç, içebilsem suyunu R/abb’im nasip eylese, görsem Bedir kuyunu H/ayâta hayat veren, o güzelim huyunu A/h! çokca özlemişim, gül kokulu Muhammed. Z/âtını çok severiz, temiz özlü Ahmed’in R/avza’sı hayallerde, doğru sözlü Ahmed’in E/sanstan nefis kokan, o gül yüzlü Ahmed’in T/erini özlemişim, gül kokulu Muhammed. İ/yi olmak istersen, günahlardan sen arın M/üjdelenen gün yakın, ya bu gün ya da yarın U/lu bir çınar gibi, sarsılmayan o tavrın H/uyunu özlemişim, gül kokulu Muhammed. A/hrete doğru akar, vahiy kokan ırmağı M/uhammed Mustafa’dır, yakın eder ırağı M/ûcizeyle dopdolu, çeşmeleşen parmağı E/lini özlemişim, gül kokulu Muhammed. D/uâsı odur onun, ümmet çekmesin ezâ M/illet-i merhûmeye, Rabbim vermesin cezâ U/ykuda ayrı güzel, uyanıkken ha kezâ S/îretin özlemişim, gül kokulu Muhammed. T/evhidi esas alır, bir dâvâ ki güttüğün A/klımdan hiç çıkar mı, gül dalında öttüğün? F/ikrini anlatırken, o işaret ettiğin A/sânı özlemişim, gül kokulu Muhammed. S/akın kendin aldatma, zevke, sefaya dalıp A/llah’ın emirleri, herkes için tek kalıp L/af anlamaz kişiye, bazen gazaba gelip L/â lâ‘ni özlemişim, gül kokulu Muhammed. A/llah’ın o habîbi, onu her an övmeli L/â diyorsa bir kişi, o dizini dövmeli L/afla olmuyor işler, seven gerçek sevmeli A/şkını özlemişim, gül kokulu Muhammed. H/ayattayken bir görsem, Ravza’nı, ocağını İ/nşallah nasip eder, bana da kucağını A/llah adın yücelten, o yeşil sancağını L/ivâ’nı özlemişim, gül kokulu Muhammed. E/zel, ebet O varken, gayrına etme meyil Y/aradan’a boyun eğ, eğil kör nefsim eğil H/ayatın bize örnek, ayrılık kolay değil İ/nan çok özlemişim, gül kokulu Muhammed. V/e de olamaz mıyız, Hakk’ı dost doğru bilen? E/ylesin Rabbim bizi, her hâlükârda gülen S/eher vakti öyle ki, ayı ikiye bölen E/lini özlemişim, gül kokulu Muhammed. L/âtifesi ne tatlı, onu benzetme ele L/afazanlık yakışmaz, dileğin varsa dile E/zelden tahsis olan, makâm-ı Mahmut ile M/ührünü özlemişim, gül kokulu Muhammed… * Kimsenin şüphesi yok, tüm cihan seni bilir SEN; NÜBÜVVET MÜHRÜNÜN, SON ALTIN HALKASISIN… 12/02/’12 Hanifi KARA Not: GÜL KOKULU UFUK PEYGAMBER HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA SALLALAHİ ALEYHİ VESELLEM şeklinde yazılıdır... |
SEN; NÜBÜVVET MÜHRÜNÜN, SON ALTIN HALKASISIN…
:((