NE SANDIN
Gölgesine sığınmak için, bir ağacın altında durdum.
Orada öylece görenler beni o ağacın dalı sandı, Gelenim gidenim olmayınca, yalnızlığımı vurdum. Çıktım bir yolda durdum, gelen geçen beni çalı sandı. Gelenden geçenden oğlumdan bir haber sordum, İnsanlar benden bir bir kaçtı, halimi gören beni deli sandı. İnsan sadece düşüncemi görmeli hayatın gerçeklerini, Gerçek dostum kara topraktır, dedim. Duyan beni veli sandı. Gerçek dost arayana ALLAH yeter dedim ve sustum, İnsanlar suskunluğumu görünce, ermiş biri sandı. Dedim ben ermiş falan değilim, sadece hayata küstüm, Ben benden kaçtıkça, beni gören derviş biri sandı. Her ne olursa olsun, dönemem ayrılmam HAK’ tan, Eski halimi bilipte şimdi gören, beni hoca hacı sandı. Manevi huzura kavuştum, elimi ayağımı çekince hayattan, Bendeki huzuru gören, yalnızlığı derdimin ilacı sandı. Hep dua etmekteyim, ALLAH’ım hayırlı ölüm nasip et diye, Halini hatırını sorduğum insanlar anlamadı, beni hatırlı sandı. Dünya malını dünya da bıraktım, bana ağırlık yapmasın diye, Üç, beş kardeşimi uyarayım dedim, Onlarda beni eli satırlı sandı. Dedim ya durdum. Kimi ağaç dalı, kimi çalı sandı. Bir soru sordum. Kimi deli, kimi veli sandı, Sustum kendimle. Kimi ermiş, kimi derviş sandı, ALLAH dedim. Kimi hoca , kimi hacı sandı, Kim ne sanırsa sansın,aslında ben aynı bendim. ALLAH’ım nasip etti,ben bende ki beni yendim. Umut fakirin ekmeğidir,Aklım bir umut dedi.Ben umutlandıkça , gönlüm hep unut dedi.Dertlerim kalkınca şaha, yüreğim uyut dedi.Aklımı uyuttum,gönlümü unuttum.Sen benim yüreğim de hep umuttun.Bu yüzden onu ne uyutabildim nede seni unutabildim.Ciğerim her yandığında OĞLUM….EVLADIM……. dedim. GERÇEKLER BANA SENDE KENDİNİ BÖYLE AVUT DEDİ. Ahmet SIRDAŞ 20.01.2013 Pazar KÜTAHYA |