ALLAHIM BİZ SENİ BÖYLE BİLMEZDİKDünya iyi bir yer olsaydı eğer Ağlaya ağlaya gelip inleye inleye gitmezdik Bize öğrettikleri DİN diye üç beş sûre… Allahım biz seni böyle bilmezdik Hep şefkatli merhametli diyerek öğretttiler Kimsenin işine gelmedi azamet ve gazabı anlatmak Oysa seni bilmek seni sevmekmiş, gerektiğinde korkmak. Sensiz yedik doymadık , sensiz sevdik olmadık…. Boşa koyduk dolmadı , düşündük taşındık aklımız almadı Allahım biz seni böyle bilmezdik Bizler senin yarattığın aciz ve çaresiz kulların Kendi sonunu ,kendi ateşini hazırlayan cehennemlik odunların Halimizi sorma bizim kimimiz aç açık ,kimizin karnı tok…. Senin kulların çoktur amma bizim senden başka kimsemiz yok. Bizler yaptıklarımızdan pişman olup el açtık geldik kapına Sana layık kul olalım affet bizleri ,sende sev bizi al yanına Eğer sen bizleri affetmessen her nefes haramdır bu bedene Senin rahmet şefkat ve merhametinin sınırı yoktur tövbe edene Allahım biz seni böyle bilmezdik……….. Ahmet SIRDAŞ 13.12.2012 KÜTAHYA |
- Kardeşlerim, Allahü teâlânın feyzleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne, herkese gelmektedir, buyurdu.
Ve daha açtı:
- Herkese mal, evlat, rızık, hidayet, irşat ve selamet ve daha her iyiliği fark gözetmeksizin göndermektedir.
Ve ekledi:
- Fark, bunları kabulde, alabilmekte ve bazılarını da alamamak suretiyle, insanlardadır.
Nitekim âyet-i kerimede mealen: (Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar) buyuruldu.
Son olarak;
- Nitekim güneş, hem çamaşır yıkayan adama, hem de çamaşırlara, aynı şekilde, parlamakta iken, adamın yüzünü yakıp karartır, çamaşırlarını ise beyazlatır, buyurdu.
Allah kuluna acırsa…
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, kalb, yürek denilen et parçasında bulunan bir kuvvettir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ruh, yani can ise, bedenin her yerinde bulunur.
Şöyle devam etti:
- Kalb, nefse uyup, küfür veya günah yapmak isteyince, Allahü teâlâ, bu kula acırsa, küfür ve günah işlemesini istemez. O da, yapamaz.
Sordular:
- Ya acımazsa efendim?
- Acımazsa, işlemesini ister ve yaratır. Karşılığını da verir.
Ve netice:
- O halde insanın azablara, felaketlere sürüklenmesine sebep, kendisidir. Kalbinin İslamiyet’e uymayıp, nefsine uymasıdır.