Sen Benim Masalımdın
Alıcı kuşlar gibi
Başımın üstünde dönerken bin türlü dert Gündüzüm sisler altında Gecem zifiriden de karanlık Köşe başına pusu kurmuş Beklemekte yalnızlık Umutlarım darağaçlarında Celladı olmuş kahır yüklü bulutlar Ağaçlarda tek yaprak kalmamış Karadullar ağlarını örmüş kuru dallara Sevinçlerim, kurban seçilmiş Alacakaranlık acılara Avuçlarımda birkaç damla gözyaşı Çölde serap olmuş, sevgiler Topraktan fışkıran aşina olduğum kokular değil Çürümüş umutların son çırpınışları Nasıl yeşerir üstünde Sana dair hayallerim Gözlerin sis lambası kadar aydınlatıyor yolumu Sözlerin deve dikeni, köy göçüren Çorak topraklara dönmüş ömrüm Oysa Sen bana hayattan geri kalandın Kışa girmiş gönlümde açan Yaz çiçeğimdin Şimdi, suyu tükenmiş Umut bağladığım nehirlerin Birkaç çalı yeşerecek yatağında Ne dalında bülbüller ötecek Ne de yeşerecek üzerine kalp çizdiğimiz iğde ağacı Artık susma zamanı Saklamalıyım sözcükleri zulamda Kimse duymasın, kimse okumasın Günü geldiğinde Dünden bugüne uzanan Ama güzel Ama acı Ama gerçek Bir masal olup dolaşmalı dillerde Çünkü Sen benim en güzel, en uzun masalımdın… |
Merhaba,
"kışa girmiş gönlümde açan/ yaz çiçeğimdin"
Nefis bir kalem ustalığı!
Teşekkür ederim saygılar.