NAKKAŞI DARILMASIN
NAKKAŞI DARILMASIN
Güzelleri, güzel söyle, güzeller kırılmasın Güzellere, güzel davran, çirkinler sarılmasın Yeryüzünde halifemsin, demiş sana yaratan Hiçbir görev var mıdır ki hesabı sorulmasın Sen nakışta nakkaşı gör, nakkaşı darılmasın İman kalpte eğleşirken, orada mekân tutar Şeytan çalsa kapısını, kaşını ona çatar Akılsızın imanını, cehalet çabuk yutar Hiç olur mu akıl dursun, işleyip yorulmasın Sen nakışta nakkaşı gör, nakkaşı darılmasın Güneş O’nun izni ile aydınlatıp yakıyor Bulut O’nun ismi ile damlalar bırakıyor Her şey O’nun emrindedir, kün emrine bakıyor Ol desin de şu kâinat, yıkılıp karılmasın Sen nakışta nakkaşı gör, nakkaşı darılmasın Sana meşher eylemiş O, göğünü ve yerini Aynalarda aynaları, eserde eserini Gel seyret te anla demiş, sen kendi değerini Neden bunca masnuat’a, seyrengâh kurulmasın Sen nakışta nakkaşı gör, nakkaşı darılmasın Ataroğlu’m hep olmalı, yanıp yanışın O’na Şu ömrüyün raporunu, sunup sunuşun O’na Ne kadar çok yaşasan da, dönüp dönüşün O’na Mümkünmüdür hiç acaba, huzura varılmasın Sen nakışta nakkaşı gör, nakkaşı darılmasın |