İDİBir âleme girdim hayrete düştüm, Karıncalar fili eziyor idi. Balıklar kumsalda güneşlenirken, Develer denizde yüzüyor idi. Ormanlık dağları olmuştu kıraç, Alaylı bakardı ovaya yamaç, Ayı ile sincap oynardı satranç, Aslan taşlarını diziyor idi. Gezdikçe hayretim arttı da arttı, Tavşan etrafında bir nara attı, Fare ortalığı toz duman etti, Kendi mezarını kazıyor idi. Bülbüllere yuva olmuş tünekler, Boğalarla yer değişmiş inekler, Peteklere bal taşıyor sinekler, Arılar avare geziyor idi. Baykuşlar oturmuş sazını çalar, Papağanlar derin hülyaya dalar, Şiir okuyordu kara kargalar, Tosbağa deftere yazıyor idi. Yarasalar güpegündüz uçardı, Köstebekler gözlerini açardı, Yılanlar etrafa neşe saçardı, Maymunlar gönlünü üzüyor idi. Kurt ile gezerken gördüm köpeği, Halat üretirdi ipek böceği, Örümcek bırakmış ipi, ilmeği, Tilki bağlar, çakal çözüyor idi. Leylek kestirmişti uzun gagayı, Serçeler demezdi hiç merhabayı, Kartal patlatırken bir kahkahayı, Koyun etrafına kızıyor idi. Kabaklar taşıyan dala üzüldüm, Atmaca elinde güle üzüldüm, Ataroğlu’m bin bir hâle üzüldüm, Gözlerim uzaktan süzüyor idi. |