AY VE DÜNYA
Bu gece ayrı bir muhabbet vardı,
Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Dinledikçe beni bir merak sardı, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Bu ayın başını gözlemişlerdi, Konuşmayı öyle özlemişlerdi, Bu sevdayı nasıl gizlemişlerdi, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Dünya aya gülümseyip bakarken, Ay dünyaya karşı lamba yakarken, Ortaya bir güzel mehtap çıkarken, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Sevda doyumsuzdur, söyle kim doydu? Ay düştü peşine, dünyaya uydu, Başka uyulacak yıldız yok muydu? Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Dünya ayı gördü her gün düşünde, İlkbaharda, yazda, güzde, kışında, Yıllar var ki döner durur peşinde, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Ay nazlandı dedi bir el etmedin, Füze attın ama mektup atmadın, Mektubun içine bir gül katmadın, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Dünya dedi: “Sitem edersin niye?” Telefonlar yaptım görüşek diye, Konuşmalar döndü aşka, sevgiye, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Dediler ki: “Geri gelmez dünümüz, Adımız uzunca, kısadır önümüz, Kıyamet günüdür düğün günümüz, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı.” Güneş doğdu, ikisini uyardı, İkisi de büyük diye sayardı, O da bu sevdaya saygı duyardı, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. Ataroğlu’m ırmak olup akışım, Boşa değil bu sevdayı çekişim, Değişti dünyaya, aya bakışım, Ay dünyaya, Dünya aya âşıktı. |