İnsan Ve Aşk
Aşk,kırık dökük bir evdeki sessizliktir.
Ve o sessizliği bozmak istemez kimse,hiçbir zaman. Zaten aşk, kalbin içinde çürütülmüş bir teoridir. Ve kum saatindeki son kum taneleridir her zaman. Tahtadan yapılmış put kadar kırılgan, Hiroşima’ya atılan bomba kadar gerçek, Bir zalim kadar kötü, Bir mazlum kadar iyidir Aşk acısı. Tabi bazıları acıya aldanmaz, Her lafı sonuna kadar yer aşktan. Sonra kalbi o kadar acır ki, İnsanlık namına kalbine giren onca lafa rağmen Zevk için bile olsa aşkı kötü emellerine ait eder Cehennemin dibinde tıkılı kalmış insan! Şimdi söyleyin bana; Aşk mı daha şerefli insan mı? Romantik bir akşam yemeği, Aşkın ibneliğinden dolayı sınıfta kaldı. Ve şimdi o ilkokulu tekrar okuyor, Her zaman o ilk o kulda kalıyor yalnız başına. Arkadaşsız,kalbi saydam bir şekilde. Öpüyor yalnızlığın dudaklarından, Aşka ihanet ediyor düşmanını öperek. Aşkın göğüs kafesindeki kuş örtmeyi bırakıyor, Ölüyor yavaştan,kibirle doluyor. Yazık! Güzel bir intikam yemeğine döndü Romantik bir akşam yemeği! Ödeşmiş’ti şimdi, Ödemişti diyetini.. Aşktan onca yediği laftan sonra Kazanmıştı bu oyunu. Ama bilmiyordu ki bu oyunun Aşk" bitti" deyince bittiğini. Ve her zaman kaybetmek için bir adım önde olduğunu. Yazık! Şimdi söyleyin bana; Aşk mı daha haysiyetli insan mı? Cevabı bilinmez ama, Her insan voltasını alır genede. Volta! Ve bazen kalır olduğu yerde. Aslında her insanın yarım kalmış bir tarafı vardır Bazen kibirle dolar Bazende onu aşk tamamlar Fakat bir süre sonra vicdanıyla yüz göz olur Çıkamaz karanlıktan İşte bu aşığın imtihanıdır Ve her zaman kazanmak adına hamle yapar Ya kendini seçecektir Ya da kendi ölümünü Eğer gerçekten aşıksa ve her şeye rağmen gerçekse sevgisi Kendi ölümü karşısında diyet istemez Ve tamamlanır cesedinin yıkanması, Gömülür toprağa,solucanlar üstünde gezer Asla gerçekleşmeyeceğini bildiği bir hayali kurmaya mahkumdur Asla kabul olmayacağını bildiği bir duayı etmeye Ve o hayal hep mutsuz biter,umutsuzca Vede her duası kendine beddua olarak döner. Yazık! Ama bunu kabul eder Bir pirimizin dediği gibi; Vuslat varsa aşk yoktur... |
Aşk,kırık dökük bir evdeki sessizliktir.
Ve o sessizliği bozmak istemez kimse,hiçbir zaman.
Zaten aşk, kalbin içinde çürütülmüş bir teoridir.
Ve kum saatindeki son kum taneleridir her zaman.
Tahtadan yapılmış put kadar kırılgan,
Hiroşima’ya atılan bomba kadar gerçek,
Bir zalim kadar kötü,
Bir mazlum kadar iyidir
Aşk acısı.
Tabi bazıları acıya aldanmaz,
Her lafı sonuna kadar yer aşktan.
Sonra kalbi o kadar acır ki,
İnsanlık namına kalbine giren onca lafa rağmen
Zevk için bile olsa aşkı kötü emellerine ait eder
Cehennemin dibinde tıkılı kalmış insan!
Şimdi söyleyin bana;
Aşk mı daha şerefli insan mı?
Romantik bir akşam yemeği,
Aşkın ibneliğinden dolayı sınıfta kaldı.
Ve şimdi o ilkokulu tekrar okuyor,
Her zaman o ilk o kulda kalıyor yalnız başına.
Arkadaşsız,kalbi saydam bir şekilde.
Öpüyor yalnızlığın dudaklarından,
Aşka ihanet ediyor düşmanını öperek.
Aşkın göğüs kafesindeki kuş örtmeyi bırakıyor,
Ölüyor yavaştan,kibirle doluyor.
Yazık!
Güzel bir intikam yemeğine döndü
Romantik bir akşam yemeği!
Ödeşmiş’ti şimdi,
Ödemişti diyetini..
Aşktan onca yediği laftan sonra
Kazanmıştı bu oyunu.
Ama bilmiyordu ki bu oyunun
Aşk" bitti" deyince bittiğini.
Ve her zaman kaybetmek için bir adım önde olduğunu.
Yazık!
Şimdi söyleyin bana;
Aşk mı daha haysiyetli insan mı?
Cevabı bilinmez ama,
Her insan voltasını alır genede.
Volta!
Ve bazen kalır olduğu yerde.
Aslında her insanın yarım kalmış bir tarafı vardır
Bazen kibirle dolar
Bazende onu aşk tamamlar
Fakat bir süre sonra vicdanıyla yüz göz olur
Çıkamaz karanlıktan
İşte bu aşığın imtihanıdır
Ve her zaman kazanmak adına hamle yapar
Ya kendini seçecektir
Ya da kendi ölümünü
Eğer gerçekten aşıksa ve her şeye rağmen gerçekse sevgisi
Kendi ölümü karşısında diyet istemez
Ve tamamlanır cesedinin yıkanması,
Gömülür toprağa,solucanlar üstünde gezer
Asla gerçekleşmeyeceğini bildiği bir hayali kurmaya mahkumdur
Asla kabul olmayacağını bildiği bir duayı etmeye
Ve o hayal hep mutsuz biter,umutsuzca
Vede her duası kendine beddua olarak döner.
Yazık!
Ama bunu kabul eder
Bir pirimizin dediği gibi;
Vuslat varsa aşk yoktur...
Sevgisiz durulmuyor, tabiki aşksızda olmuyor, yaratanın yarattıklarına muştusudur aşk hele ölünceye kadar olursa dizelerinizi kutlarım.Yunus diyarından selamlar.