Kendi Çölünde Kaybolanların Hikayesi
Biz sevmeyi de bildik,arkamızı dönüp gitmeyi de...
Bazen mecnun,bazen Ferhat oldum. Sen bazen Leyla,bazen Şirin oldun. Ben bazen çölleri geçtim, Bazen de... Bazen de işte Ferhat gibi dağları deldim. Sadece senin için... Sana kavuşabilmek için.. Ve ben ölmeyi kurtulmak sayarken seni gördüm. ’Görmez olsaydım keşke’ dedim. Niye mi? Ölmek kurtulmanın yarısıydı,seni görmek ise kurtulmanın tamamıydı. Ve öylece boşluğa baktım. Düşündüm ve düşündüm. Sadece düşündüm. Sadece seni düşündüm. Sustum, Susturuldum. Konuşmak istercesine sustum. Senin gözlerin aklıma giriyordu hep. Girip de çıkmıyordu. Aşka susamış bir çöl gibiydim. Yada aşka susmuş, Susturulmuş gibi. Belki unutmak gerekirdi olan biteni. Sadece unutmak. O da zor görünüyordu. Çok saçmaydı her şey Ve herkes. Umut yoksunuyduk. Kadere kadar diyorduk neredeyse, Kedere ise kadardan daha fazlasını.. Leyla’sını çöllerde arayan bir mecnun gibi, Hangi taraftan gitsek bile bulamıyorduk Leyla’mızı.. Ardımıza bakıyorduk çöl, Önümüze bakıyorduk yine çöl... Ve artık kendi çölümüzde kayboluyorduk . Barış ÖZDEMİR |