Dişlerimi Sıkıyorum!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ne zormuş şiir yazmak,sanki sevdiğine mektup yazıyorsun eski kafalılar gibi.
Derdi vardı yüreğin,
Derman olamam belki bu hıçkıra hıçkıra ağlayan yüreğe, Sadece biraz dindirebilirdi’m yağmuru. O da konuşurken olurdu sadece... Üzgünüm, Dişlerimi fazla sıktım yine. Serseri bir kurşun rüyamı delip kabusa dönüştürürken, Yorgunum, Uyuyamıyorum. Sadece;dişlerimi sıkıyorum amansız bir korkuyla! Üşüyordum, Titriyordum yalnızlıktan uykuda Geceleri yorganıma sarılıyordum sımsıkı Gündüzleri hayallere. Sadece bir an ki kabusla, Korkuyla, Çaresizlikle, Yatağını sırılsıklam eden bir çocuk edasıyla. Üstümde müthiş bir acımasızlık vardı, Bir film şeridi gibi geçiyordu hayatım gözlerimin önünden. Bense yatağımın altına giriyordum küçük ayıcığımla. Kapı açılıyordu, Karanlık odama kapı açılınca ışık giriyordu. Nefretimle büyümüş bir acıydı kapıyı açan, Korkudan korkuyordum tir tir titreyerek Sanki soğuk bir yerde kalmışım gibi. Korkmak iğrençti. Biraz da gülünçtü... Bense; Gecenin karanlığında Adını yalnızlık koyduğum ayıcığımla Yatağımın altında Hiç kimsenin duymadığı gizli bir sesi Aramaya koyuluyordum. Bir umudu vardı yalnızlığın, Bir gerçeği... O gerçek; Beni de oyununa alet etmekti. Başardı da Şimdi sadece yalnızlığının çığlıklarını duyan, Küçük gözlerimin içinde maviyi arayan, Büyümüş,delirmiş koca bir adam vardı. Bu ne amansız korkudur; Dişlerimi sıkıyorum! BARIŞ ÖZDEMiR & Muammer Kökçü |