DARISI
Altımdaki koltuk sallantıda
Gözlerim ekranda Kulağım televizyonda Aklım sanal konuşmada Beynim sarsıntıda Dışarıda ayaz var Gecede karanlıklar Gökyüzü açık, bulutsuz Görünüyor yıldızlar Perde camla aramda Cam ayazla aramda Katmerleşiyor rüyalar Sonu gelmez hülyalar Klavyemde tıkırtılar Bir şeyler karalıyorlar Üç kuruşa muhtaç olduğum yıllar geride kaldı Bütün heyecanlarım “saman alevi” yandı Duruldum yılların yorgunluğuyla Kuruldum tecrübe denilen kazıkların koltuğuna Uzattım gözlerimi geçmişin aydınlığına Hayal kurdum geleceğin karanlığına Geçmişimdeki karanlıkları temizledim Geleceği aydın düşlerimle deldim Horozlar ötmeye başlayınca akşam vakti Balık kavağa çıkacak sanki Bugün çıkarcıların hepsi dahi Anlaşılmıyor artık toplumun hali Harfleri bulana ne demeli? Harflerden cümle kurana ne demeli? Üç akıllı, bir zırdeli Oturdukları masa kareli Sağda, solda, karşıda akıllılar Zırdeliye tapıyorlar Zırdeli hâkim, otoriter Kurduğu düzen totaliter Ne yapıp, ne etmeli bilmem Vallahi bilsem de söyleyemem Soğuklar geldi Kedilerin, köpeklerin sesi kesildi Kuşlar kovuklarına girdi Evi sıcak olan neşeli Evi soğuk olandan, kim haberli? Yarın Gizemi koruyan Ah bir ulaşsam Altımdaki koltuk sallantıda Gözlerim ekranda Kulağım televizyonda Aklım sanal konuşmada Beynim sarsıntıda Hazırlanıyorum yarına Kendimi tanıştıracağım yarınla Kelebek misali bir günlük yaşamla Darısı ertesi yarınlara |