ŞILLIK
Bin virüs yağdıran tenin koktu mu?
Şom dilini yaban arı soktu mu? Gavat kocan çifte boynuz taktı mı? Kamerada soyunursun ey şıllık ! Beş sevgili değişirsin senede Zehrin durur akrep ile kenede Kırk meclisten kovulursun gene de Kapılara dayanırsın ey şıllık! Balonların, lâstiklerin patlağı Her çatının ekşilenmiş pörtleği Sosyetenin dilli düdük kaltağı Ayna ayna boyanırsın ey şıllık Kara çalar, iftiralar yazarsın Uslanmazsın, haddin bilmez azarsın Orta yerde donlu donsuz gezersin Küllüklerde giyinirsin ey şıllık! Çıkaramaz kirlerini her kese Mavi boncuk dağıtırsın herkese Alkış tutar üç beş yağcın peşpeşe Gerdan kırar övünürsün ey şıllık! Eşin yoktur, benzerin yok dünyada Küfür etsem başlıyorsun feryada Pislik kokan nefesinle ortada Kokuları sürünürsün ey şıllık! Taş çeşmenin dibi delik kovası Ey Moskof’un at sürülen ovası ! El âlemin yıkılır mı yuvası? Orda burda görünürsün ey şıllık! Yakınından geçmez oldun ârifin Çifte ruhlu, çift pasaport tarifin Sabahları türlü çeşit herifin Yatağından uyanırsın ey şıllık! Mustafa CEYLAN 2001 |
Vardır bir sebebi elbet bilmediğimiz, bize tebrik etmek düşer Ceylan hocayı saygıyla.