ALDIRMA GÖNÜL
ALDIRMA GÖNÜL
Bir fincan kahve kadar olsa idi kıymetim Ellerin sevgisine kalır mıydı minnetim? Düşseydi denizlere gözünden bir damla yaş Ay bile sarhoş olur erirdi yavaş yavaş Ayın kirli yüzünden suya vuran ışıklar Artık senin yüzünden hep karmakarışıklar Ayıkla dertlerimi suların üzerinden Bu karanlık suların sen anlarsın dilinden Derdimden anlamıyor yakamoz, ay ve yıldız Bırakıp gidiyorlar hep beni yapayalnız -Ay şavkını vurdukça sararıp soluyorum -Sevdanın girdabında çırpınıp duruyorum ... Gönlümün kandilleri bir kıvılcımla yandı Ayyaş düşlerim bir bir kapılara dayandı Nereden bilecektim günahkâr örümcekler Kaderin ağlarını başıma örecekler Benim mağlubiyetim alnımda duran terdi Sana bir söz söylemek ölmekten de beterdi Bin parçaya bölündü ne düştüyse yüzümden Her ne düştüyse inan hepsi senin yüzünden Gözbebeklerin aşkın mermisini taşıyor Sessizce üzerime kurşunlar yağdırıyor -Çöllere yürüyorum hep ıssız ve de sensiz -Bir ölüm yaşıyorum kefensiz ve bedensiz |