BU AKŞAM
BU AKŞAM
Geçen yılların hüznü, siyah bir cama vurdu Yüzleştiğim aynalar, parçalandı bu akşam... Işıl ışıl yakamoz suyun üstünde durdu Dalgalanan hasrete, ay dolandı bu akşam... Saçlarımı yolarak buz tutarken ellerim Saçlarımın ucundan, bir hayale ellerim Ümit-korku arası bekleşen hayallerim İçimdeki boşluğa, yuvarlandı bu akşam... Zifiri gölgelerde iz sürerken hasretin Karanlık emellere, perde olacak etin Tahammül sınırına ramak kala hasretin Tüm isyan bayrakları, dalgalandı bu akşam... Soruldukça bahtıma üst üste bilmeceler Tazecik hayallere, küf doğradı geceler Hasrete demir atan o talihsiz heceler Bembeyaz sayfalarda, karalandı bu akşam... Saçlarının beyazı, siyahları örterken Bakarsın ömür bitmiş, sanırsın vakit erken Gönlümün kapıları paslanıverdi derken Gel gör ki gönül kapım, aralandı bu akşam... Varılacak menzilin, hududunu çizmeden Bileğimdeki sızı, taşıverdi çizmeden Her gece bin hayalle dövüşen aciz beden Minicik bir darbeyle, yaralandı bu akşam...! YAVUZ SELİM TOPRAK |