GECE
BU GECE
Güneş göçtü tepeden, gökyüzünde bir boşluk Geceye hamiledir, ufukta kalan loşluk Yıldızlar belirecek, bir uçtan diğer uca Gökyüzü ev sahibi, olacak bu sonuca Karanlık saklayacak, gözlerimdeki nemi Kalmayacak hüznümün, kimse için önemi Nihayetinde gece, örtecek elemimi Ve bir ilham perisi, dürtecek kalemimi Üç beş kafiye ile avundum sanacağım Minicik bir gölgede, cismini anacağım -Gökyüzünün kapısı, aralandı bu gece -Ayın öbür yarısı, karalandı bu gece Kapılar sürmelenip, kapanınca ışıklar Mevla’ya el açarak, yalvarırmış âşıklar Ellerim hep duada, Rabbe yakarıyorum Hayalimi tümleyen, bir resim arıyorum Korkarım bu sahnede, oynadığım körebe İçimde tek kişilik, derin bir hüzne gebe Hüznümün tek şahidi, karanlık bir gecedir Ve dilimden boşluğa, uçuşan bir hecedir Karanlıklar içinde, ışıksız kalmış mumum Şu koskoca dünyada, dört duvara mahkûmum -Gönül kendi kendine, oyalandı bu gece -Belki de tüm hislerim, bir yalandı bu gece Ömrüm gencecikse de, hüzünlerim ihtiyar Garip gönül sadece, karanlıkta bahtiyar Karanlık ki; sularda, yürütüyor mehtabı Karanlıkta kuruyor, yaramın iltihabı Bir gönül mızrabıyla, hırpalayıp sazımı Haykırırım geceye, bütün alın yazımı Geceye mahkûm gönül, gün yüzünü özler de Bir teselli bulamaz, kırık dökük sözlerde Bırak kimden hoşnutsa, gönül onu dilesin Kim varsa hayalinde, zaten onun ilesin -Zannetmiştim ki gönül, akıllandı bu gece -Meğerse bütün yollar, çakıllandı bu gece YAVUZ SELİM TOPRAK |
tebrik ederim