Bazen...
Gidip gelip sana çarpıyor yürek dalgakıran misali!
Bazen bir çığlık oluyorsun ağız dolusu Bazen sızlayan bir yara Bazen yürekten gelen bir kahkaha Bazense gözlerimden yerçekimine yenik düşen yağmurlardan biri Damla damla… Dönüyor dolaşıyor sana çıkıyor yollarım Yüreğimin anımsamak istemediği, Ayaklarımın geri çekildiği bir yolsun Çoğu zaman sisli dağlarda kaybettiğim kardelenlerim… Dalgalardan yorgun düşmüş bir limanım ben Sense durup durup hırpalıyorsun beni Kimi zaman uykudaki bir yılan gibi olsan da Çoğu zaman azgın denizler kadar yoruyorsun… Ben vazgeçilmez olmadığımı biliyordum da Sen vazgeçilemez olduğunu bilmiyor muydun? Sus/uyorum boğazımda tıkanan Dudaklarımı çarpa çarpa kanatan cümlelerim varken Sus/uyorum sana İstanbul boğazı kadar suyla doluyken içim Ve sonra bir ateş kasıp kavuruyor beni İçin için… Avuçlarımı açıyorum her ay yükseldiğinde semaya Yıldızlar bir bir avuçlarımın çorak topraklarına atıyor kendini Ben ise küçük bir çocuk kadar seviniyorum Oysa gökyüzü ağlıyor konu her sana gelişinde Ben gökyüzünün bağrına ateş bırakıyorum Senin ise sevdan yakıyor beni… Durup durup ağlıyorum delirmişim sanki Yürek ağlıyorken,yüzüme yapışmıyor gülümseme Sonra aynalar yüreğe isyana her çıkışında Haklanıyor gözyaşlarım Ama ‘HAK’ seni getirmiyor bana… |