Saatler Hep Yalnızlığa Akıyor: Tik Tak, Tik Tak, Tik Tak...
koskoca bir şehir
ve koskoca bir yalnızlık saatler ilerliyor tik tak, tik tak ... koca bir şehir ve koca bir yalnızlık mutlulur öylece ne kimse şehrin farkında ne de yalnızlığının sırtını suya dayamış bir balık gibi farkındasız bir gidişat mevcut saatler durmadan ilerliyor günlere, haftalara, aylara ve hatta yıllara doğru tik tak, tik tak, tik tak... yapraklar ağaçlardan savruluyor ağaçlar yalnız derken ilkbahar oluyor toprak yalnız saatler mevsimlere akıyor tik tak, tik tak, tik tak sonra biri kalkıp yalnızlığını birleştiriyor başka bir yalnızlıkla fakat o koca şehir bu koca yalnızlığın farkında oysa hiçbir yalnızlık bütünleşemez bir diğer yalnızlıkla adına yalnızlık denmezdi yoksa koca şehirlerde insanlar daha çok yalnızdır kimileri tekil, kimileri çoğul yalnızdırlar küçük yerlerde sanılır ki insan yalnız değildir herkesin yalnızlığı yaşadığı yere göredir çok insan tanıdım tanıdığım kadar yalnızlık biriktirdim kiminin hayalleri yalnızdı, kiminin umutları, kiminin ise gözleri herkes farklı bir yalnızlıktan doğmuştu elleri nasırlı, saçları kar taneleri ile örtülü bir ömür yalnızlıklarla doluydu mutlu, mutsuz, öfkeli, heyecanlı... saatler hep yalnızlığa akıyordu tik tak, tik tak, tik tak....... |