Kendine İyi Bak
kendine iyi bak demek kolay gelir
radyolarda onun adına istek parçalar duyana kadar ve kendi adının sadece kendi kulaklarında yankılandığı, gerçeği vurur yüzüne gitmek istersin ardından anılara cephe alırsın her şeyin seni terk ettiğini sanarsın birer birer yüreğinden bir tren kalkar karadan yolculuklara bir de gemileri uğurlarsın ama fayda etmez bakakalırsın her şey tılsımını yitirir ardın sıra o bahçe, o ağaçlar, o meyva artık bayağı bir rüzgar eser önceki serinletirken seni illegal sevişme duraklarında kalır kırmızı rujlu gömlekler her otobüs onu indirir önüne her indiği otobüse sen binersin iki saniyelik de olsa kayar gözlerin damarlanır bakışların kalbin içeriden bir of çeker diline sorgu sual etmeksizin gitme vaktini çalar, ezan sesinden hemen önce radyolar adını aklına kazımışsındır kalıcı bir dövme gibi. silmek uzun bir süreliğine imkansız. ve hatta gözlerinin içinde gördüğün o sen bir başkası oluvermiş bir an yıkılırsın ama belli etmezsin dışarıdan kim görse seni anlamaz içerdeki kederi şoför frekanslara dokunur ve değiştirir bir an radyoyu çalan o şarkı yine seni anlatır sanarsın ki o şarkı ruhunun haykırışıdır bir an sonra kendine gelirsin ellerinin boşluğunu hissederek üşümüştür bir yaz sıcağında parmakların genel bir af yasası yazdırır düşüncelerin beyaz bir a dört kağıdına hakim o an devreye girer ve tek celsede aşk oyunu biter...ykpkrs |