Bakışlarıyla Güneş'i titreten kara gözlü çocuk ve Gül
... ... ...
Gece çekmiş günahlardan örtüsünü... Ayazlar dondurdugu acılara çözülmüş... tebessümle bakan bir çift göz, günah görmemiş, gülleri kıskandıracak güzellikte yanakları, mahsun, kara kocaman gözleriyle, güneşe korku salan,bir çocuk; Küçük Bir kız çocuğu.. Gülün çocuğu... Hafif gıcırdayan kapı sesleri, perdelerden sızan güneşin huzmeleriyle, koşar her sabah oldugu gibi cam kenarına, Merhaba der, seherin meltemli esen rüzgarına.. ve dalar gözleri, hemen yanıbaşındaki gül bahçesine... Gecenin ayazında benzi sararmış güller, şefkatli bir dokunuşa muhtaç,salınır.. nazlı nazlı... Mahmur gözlerini ovuştura ovuştura, içinde tarifsiz heyecanla , her gün ziyaretine gittigi güllerin yanıbaşına, ilkkez gidermişcesine, güm güm atan yüreğiyle.. varır güllerin bağına... Sular gülleri,sever,okşar dertleşir, Güller masumiyet kaşısında alabildigine kızarır, al al yaprakları.. Gün aşırı Gül ile çocugun muhabbetleri sürer gider... ve gün gelir,gelinlik çagına erer,kara gözlü bakışlarıyla güneşi titreten çocuk... Dügün olur,seyran olur,veda için varır güllere.. Aglaşırlar gül ile muhabbetgahı gülün çocugu.. O gün yağmurlar hiç olmadıgı kadar, düşer yeryüzüne.. Yer ağlar... Gök ağlar... Gül ağlar... Gider gülün çocugu yaban ele,yagmurlar’a emanet etmiş gülleri.. Güller hüzünlüde olsa,bir gün görecegi umudu ile,seherlerde aglamaklı açar yapraklarını.. Yad elde yaş düşer gül çocugun gözlerine, Gül döker yapraklarını... umut şehrinin ışıkları söner.. Güneş karanlığa mahpus... Gül’e ezgiler düşer,yagmur tanelerinde... 19.12.2012 ..//.Kendinol.//.. |