SORMADIN, SÖYLEYEMEDİMİçimde ki yokluğunun cehennemini Ne sen sor ne ben söyleyeyim. Yolunu şaşıran bir garip yolcu misali Dönüp duruyorum geldiğim noktaya Yok bir çıkışı senden başka Gel tut ellerimden çıkar beni bu çıkmaz sokaklardan Ya da derdin ne diye Ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Bir can yandı ki kavrulan ellerinden Dokunsan tutuşacağım Dokunmasan üşüyorum varlığının ızdırabından Sensiz geçen geceler, aşkın renkli nehrine döndü de Kızıl mı, yeşil mi bilemedim Gerisini; Ne sen sordun ne ben söyleyebildim.. Çantamın kenarına asılı kalan kırmızı rujumdun Silkeledim yanaklarından izim kalasıya Lekelenen geçmişimle beraber tıkıştırdım içine Hiç tanımasam dediğim bir dönemecin başında Fırlatıp attım karanlığın gölgelerine Nereye mi düştü? Ne sen sor,ne ben söyleyeyim. Tutamadığım bir yaramaz çocuğun Atik adımlarıyla gömerken beni mazine Ayağına takılan kaldırım taşıydım göremediğin Aklının bir köşesi benimle dolup taşarken Sindirsen geçmişin gölgelerine ne çıkar Ben seni ölümün en güzel dansında terkettim Nereye gittiğimi, Ne sen sor, ne de ben söyleyeyim. Senden kalan ne varsa topladım teker teker Bir sayfanın en şiir kokan kısmına astım Bir daha okunmasın diye şifreledim o kısmı Gözlere değil Kalp gözüne mühürledim Ancak kalpten bakanlar görsün diye Nedenini Ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Bir ölüye sorulan son arzumdun Sen dediğim.. Sebebini Ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Ayvazım DENİZ |