SEVDA YÜKÜMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ama sen yine de dönme geriye. Hangi birinden başlasam sana...Ne azımsın ne çoğum.... Başka evlerin saçaklarından sarkan güneş ışıkları Karanlığını deliyor zifiri sokağımın Elimi siper ediyorum yokluğuna Parmaklarımın arasından sızıyor gönlüme. Sağ kalmanın ölümünü içiyorum her gece Başım sarhoş bir ay ışığına yaslanmış.. Seni anımsıyorum korkulukların arasından Telaşsız bir sevda yükünü yükleneli Ağırım çok kendime.. Bir varmış bir yokmuş masalıydı bizimkisi Devlere mi yenildi Yoksa ağlayan nar ile gülen ayva mı uğursuz geldi Bilemiyorum.. Ama gökten üç elma düşmedi hiç ki Biri dinleyenlere deyip anlatsam seni. Hep bir vurgun yemiş balıkçı misali Topal yaşadım denize sevdalı Gözlerimi her kapattığımda Yakamozları hançerledi en can alıcı gözlerimden Körlüğüm yüreğimi yaktı O yüzdendir göremeyişim yıldızların yamukluğunu. Şimdi sen benim içimde boylu boyunca yatarken Gözlerin bir daha açılmayacak güne gebe Ellerim yalan dillerini koparalı Dilsiz bir meczup gibi döner döner durur Karanlıklar doğan bir kurbanlık güne. Ayvazım DENİZ |