4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1465
Okunma

Yokluğun uykuyla uyanıklık arasında,
Geceyi üçe böldü gel gitler.
Şiirler hep senin çıkmazında,
Acılı çığlıklar atmaz oldu serçeler.
Yokluğun uykuyla uyanıklık arasında .
Benim şiirlerim var,senin kurşunların.
Körelmiş gözleri öpesim yok bugün.
Kumral saçında parlayan akları,
Bir çocuk gülüşü yaktı bugün.
Benim şiirlerim var senin kurşunların.
Gün sayan hastanın elleri alnımda.
Yüzlerde ızdıraptan çevrili bir yük.
Oyasız mendiller saklı yastık altında;
Geçmişin keşkesinde,ıslak ve soluk.
Gün sayan hastanın elleri var alnımda.
Uçurtmalar neden hep tellerde?
Güneşi patlatmak üzere kızılca serzeniş .
Ben bir yörük kızıyım,sınır kentlerinde;
Güller,karanfiller delirmek üzere.
Söylesene sevgili !
Uçurtmalar neden hep tellerde ?
Bulutların gölgesinde saklanır çocuklar
Ben çektim gözlerine perdeyi
Yalan yok…kıskandım…
Çünkü ben aynaları siyaha boyadım
Varsın çalmasın kapımı zindancı
Çocuklar körebe oynuyor
Saklambaçtan sıkıldık…
Belki de çıldırdık…
Bulutların gölgesinde saklanır çocuklar…
Simurg şairlere yalan söyledi
Ve mavi bir tekne battı açıklarda
Takılma peşime bu akşam
Annem beni çağırıyor
Koşamıyorum,konuşamıyorum
Yetişemiyorum gölgeme
Ben ihbar ettim
Jurnalci Nisan sınırda yakalandı
Şehbali o kapatmış zindana
Ateş ortasında kömür saçlı kız
Kızıla çalar her buklesi
Gün dönüyor, başımı döndürüyor
Simurg şairlere yalan söyledi
Gaz lambası söndü az evvel
Gözlerime üç harfliler görünüyor arada
Sivri burunlu, kısa boylu
Atlar gemlerini kemiriyor beynimde
Damarlarımda akıyor yazamadığım şiirler
Korkuyorum kendi kanımdan…
Karanlığımdan…
Bir zenci ağıdı saldım ay aydınlığına
Babamın akları düştü şakaklarıma
Şakaklarım tetik boşluğunda
Dudaklarım sahra…
Gaz lambası söndü az evvel
Kırıldı elimdeki sırça vazo
Umutlar da…
Ulkuguven
5.0
100% (4)